BEKLESEM Seni değil görsem de tek, Hayalini çiçeklesem. Hem güneş, hem ay bilerek, Seni beklesem, beklesem. Gönül sevgi denen çağda, Hangi tılsım var bu bağda. Yazın kırda, kışın dağda Seni beklesem, beklesem. Ölüm gözlerimde solsa, İçim mısralarla dolsa Ne gün olsa, ne yıl olsa; Seni beklesem, beklesem Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Cahit Sıtkı Tarancı - Otuz Beş Yaş Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünüyorsunuz; Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim: Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsed...
Murat Baysoy - İnsanoğlu Ey, hamuru toprak olan insan Para için kendini paralama ey insan! Sonra paran bitti mi olursun paçavra ey insan! Mal mülk gidermi toprağa ey insan! İnsan yürürken hayat yolunda İnsan vardır nankör ve yalan Bilmezki bu yalan ve dolan Geçmezki sırat köprüsünden ey insan! Nankör ve karaktersiz insan İflah olmaz ki bu insan İnanki kalmaz şeref ve iman Bu yükü taşıyamaz bu insan Mevla'ya inancı olmayan insan Bu cihanda olmaz böyle insan Vaktin biter birgün ey insan! Elbet gelir birgün hesap zamanı ey insan! Murat Baysoy
Atilla İlhan - Yağmur Kaçağı Elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur götürecek yoksa beni Geceleri bir çarpıntı duyarsan telâş telâş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu'ndan geçiyorum akşamsa eylülse ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur götürecek yoksa beni. Atilla İlhan
Turgut Uyar - Vaiz Sokağı Numara 70 Ben sana kürk alamam doğrusu Güzel bileklerine bilezik alamam Bir kap yemek, bir elbise Öyle bir tad var ki fakirliğimizde Başka hiçbir şeyde bulamam… Sokağımız arnavut kaldırımı, Evimiz ahşap iki oda. Daha iyisi de olabilirdi ya, Şükür buna da. – Ama Hamdi beylerin… – Hamdi beylere bakma sen, Tencere maltızda, fasulye tencerede Çocuklar kapının önünde oynuyor mu? Ona bak sen… – Perdemiz kadife olmalıydı… – Basma da güzel olur, sevince. Biliyorsun ancak boğazımıza, Olmuyor ha deyince. – Kimbilir bir gün belki… Adam sen de, aldırma, Bunlar düşünmeye değmez Hem hayat dediğin ne ki? Turgut Uyar